Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

5000 Ağaç Her Zaman 5000 Ağaca Eşit Değildir: Ormansızlaşma Üzerine Bir Deneme

    Doğanın tahribatı her geçen gün yoğunlaşmakta. Kapitalist kar mantığı, özellikle neo-liberal küreselleşmenin yoğunlaşmasıyla sınırsız sermaye birikimi için sınırsız coğrafi yayılmayı bir zorunluluk olarak merkezine oturtuyor ve   bu yüzden de onun menzilinin genişlemesi dramatik bir hal alıyor. Bu genişlemeden nasibini en acı şekilde alan ise ormanlar. Özellikle son dönemde Dünya’nın dört bir yanında ve hatta Türkiye’de önemli orman yangınları yaşanmakta ve bu gelişme de bir dizi tartışmayı peşinden getirmektedir. Kimilerinde ağırlıklı görüş iklim değişikliğinin yarattığı hava olaylarındaki aşırılıklarken kimilerinde mevcut bölgelerin rant uğruna heba edildiği görüşü ortaya çıkmaktadır. İlkine bir türlü yağmur yağışının gerçekleşmemesinden kaynaklı olarak söndürülemeyen Avusturalya orman yangını örnek verilebilirken ikinci gruba ise Brezilya’da yağmur ormanlarının tarıma açılması için çeşitli düzenlemelere maruz kalması veya Türkiye’de bazı orman yangınları bölgel...

Çeviri | Luke Savage - Kurbağa Pepe Komik bir Karikatürden Nefret Sembolüne Nasıl Dönüştü

Eğlenceli yeni bir belgesel, internetin tuhaf görsel simyasının ve Kurbağa Pepe isimli komik bir karikatürün, yaratıcısının itirazına rağmen postmodern sağın şiddet eğilimli gerici siyasetinin maskotu haline gelişinin açıklanmasına yardımcı oluyor. 2005 yılında karikatürist Matt Furie, ‘Boy’s Club’ isimli karikatürünün geliştirilmiş halini o dönem popüler olan sosyal medya sitesi MySpace’e yükledi. Söz konusu karikatür yalnızca altı kare ve küçük bir diyalogdan oluşuyor, Furie tarafından yaratılan antropomorfik kurbağa karakter Pepe’yi, işemek için pantolonunu indirdiğinde arkasındaki kapıyı açan arkadaşı tarafından yakalandığı anki çocuksu pişkinliğiyle resmediyor. Karikatürün son karesindeyse üçüncü bir karakterin, “Hey Pepe, duydum ki işemek için pantolonunu tamamen indiriyormuşsun” lafına memnuniyetten sırıtan Pepe, “iyi hissettiriyor adamım” (“feels good man”, Ç.N) diye cevap veriyor. İsmini o günden beri internete mal olmuş karikatürden alan, Arthur Jones imzalı eğlenceli yeni...

Çeviri | Kezia Kinder - Soldaki Kadınlar: Rosa Luxemburg

  Modern tarihin en önemli kadın figürlerinden biri olan Rosa Luxemburg, 20. yüzyılın başında hem Almanya hem de Rusya’da devam eden devrimci hareketlerin ön saflarında yer almıştır. Luxemburg, kadınlara çok az hak tanınan bir dönemde geleneksel olarak erkeklerin lider rol üstlendiği ve kadınların bir kenara itildiği işçi hareketlerine hem katılmış hem de önderlik etmiştir. 1871’de Polonya kırsalında yaşayan köylü bir ailede doğan Luxemburg, o dönemde onun sosyal konumunda olan bir kadından beklenenden çok daha fazlasını başarmıştır. Luxemburg daha sadece 16 yaşındayken, Polonya Krallığı’nda o dönem zayıf bir örgütlenmeye sahip olan ve onun örgütlenmesinden kısa bir süre önce dört liderinin idam edildiği ve o dönemlerde Proletarya olarak bilinen Sosyal Demokrat Parti’ye katıldı. Örgütlenme konusunda Rusya’daki herhangi bir devrimci partiden daha ileride olan bu partinin gençlik döneminden itibaren teorik lideri olarak ün salan Luxemburg, 1919’daki ölümüne kadar da öyle kaldı. 18...

Plastikler Nereye Gidiyor?

  Plastik, çeşitli organik ya da inorganik elementlerin oluşturduğu bir maddedir. Ucuz ve işlevli olması itibariyle insan hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Zaman içerisinde plastikler, oyuncaklardan tıbbi malzemelere, motorlu araçlardan su şişelerine, bilgisayarlardan ev eşyalarına; hayatın her alanına yayılım göstermiştir. Hayatımızın bu kadar içine girmiş olan plastiği ortadan kaldırmak fikri bile ilk bakışta çok saçma ve olanaksız gelmektedir. Ancak plastiğin çevreye verdiği tahribatın bir faturası çıkarıldığında hayatımızdan çıkarmanın maliyetinin çevremize verdiği zarar yanında çok daha karlı kalacağı bir durum görülecektir. Plastikler geri dönüştürülebilir olsa da bu üründen ürüne yüzdelik dilim bakımından değişiklik göstermektedir. Her ne olursa olsun kullanım-dışı kalan plastikler doğayı tahrip etmeye ve okyanusları kirletmeye sebep olmakta. Pasifik Okyanusu üzerinde oluşan çöp ada bu duruma açıklayıcı bir örnek olarak verilebilir. Türkiye’nin iki katı büyüklükte olan...

Çeviri | Marcello Musto - Birinci Enternasyonel Bugün Hala Önemli

Uluslararası Emekçiler Birliği  1864’te Londra’da bugün kurulmuştu. “Birinci Enternasyonel” ortak bir hedef olarak sınıf dayanışmasının mayası oldu ve kitleleri kapitalist sömürüye karşı örgütlenmeye teşvik etti. 28 Eylül 1864’teki ilk toplantısından sonra Uluslararası Emekçiler Birliği (veya daha yaygın bilinen ismiyle “Birinci Enternasyonel”) Avrupa’da insanların isteklerini hızla uyandırdı. Sınıf dayanışmasını ortak bir hedef haline getirdi ve birçok kadın ve erkeği sömürüye karşı mücadele etmek için teşvik etti. Eylemleri sayesinde işçiler, kapitalist üretim biçiminin işleyişini daha iyi kavrama, kendi güçlerinin daha iyi farkına varma ve kendileri için daha yeni ve sağlam mücadele biçimleri geliştirme imkanı buldular. Başlangıçta Enternasyonel çoğunluğu, devrimci değil reformist olan çeşitli siyasi gelenekleri içeren bir örgüttü. Çıkışı itibariyle temel motoru İngiliz sendikacılığıydı, zira bunların liderleri esas olarak ekonomik sorunlarla ilgileniyordu. İşçilerin çalışma ...

ENDÜLÜS - İBERYA’DA MÜSLÜMANLAR

     İberya’nın farklı bölgelerini büyük veya küçük devletler halinde yaklaşık sekiz yüzyıl hakimiyeti altında tutan Müslümanların Doğu kültürünü Avrupa’ya İspanya üzerinden getirdiklerini ve hakimiyetlerinin son bulduğu 1492 tarihinden sonra dahi İspanya kültüründe bıraktıkları derin etkileri görmekteyiz. Müslümanların edebiyat, sanat ve mimarî alanında İberya yarımadasında büyük izler bıraktıklarının en önemli kanıtı olarak, Endülüs tarihini anlatan herhangi bir kitabın önemli bir kısmının bu zenginliklere odaklanmasını gösterebiliriz. 711-716 yılları arasındaki Arap fethi, İspanyollar için hiç beklenmedik bir olaydı (Cumhur Ersin Adıgüzel, 2018). Araplar, Berberîlerin direnişlerini kırarak Kuzey Afrika’da hakimiyeti ele geçirdiler. Berberîlerin hakimiyet altına alınmasından sonra Tarık bin Ziyâd tarafından İberya’ya yapılan seferlerde ordunun büyük çoğunluğunu Berberîlerin oluşturduğunu biliyoruz. Bu ilave insan gücü olmasaydı belki de İspanya’nın fethi imkansız hale...