Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Duygusal Bir İdealist Eğitimli Bir Materyalistin Karşısında

  Ulus devletin revaçta olduğu 19. yüzyılın mevcut konjonktüründe ortaya çıkan ve bir dereceye kadar sosyalizm çatısı altında bir araya getirebileceğimiz iki farklı öğretinin, yani anarşizm ve komünizm ideolojilerinin öncüleri olan Mihail Bakunin ve Karl Marx arasında uzun süre devam eden mücadele her ne kadar tarafların kişisel özellikleri arasındaki farklılıklar üzerinden anlatılmaya çalışılsa da, bu çekişme kurumsal düzlemde kendilerine destekçi bulmayı başaran iki radikal öğreti arasında ideal toplum inşasına yönelik farklı bakış açıları arasındaki uyuşmazlık sonucunda ortaya çıkmıştır.   Mikhail Bakunin ve Karl Marx’ın ilk karşılaşması, Alman felsefeci ve politika yazarı Arnold Ruge’ın 1844 yılında Paris’te düzenlediği bir toplantı aracılığıyla mümkün olmuştur. Karl Marx, 1845 yılında Paris’ten sürgün edildikten sonra Brüksel’i uluslararası komünist hareketin merkezi haline getirmiştir. Tarafların ikinci kez karşılaşması da bu döneme tesadüf etmiştir. 1840’lı yıllar Avrup...

Çeviri | Rachel Hewitt - Kamusal Alanlarda Kadınların Kendini Güvende Hissedebilmesi için Erkek Davranışları Değişmelidir

3 Mart akşam saat 9 ’ da Gü ney Londra Clapham ’ de yürürken kaybolan Sarah Everard, kadınların kamusal alanlarda sürekli hissettikleri korku uğultusuna ürkünç bir şekil vermiştir. Benim sosyal medya ana sayfam  Sarah ’nın kaybı ile ilgili endişeli ve aynı zamanda  Sarah’ın yerinde kendilerinin olabileceğini  düşünen korkmuş kadınlarla dolu. Erkekler, kadınların kendilerini daha güvende hissedebilmesi için nasıl yardımcı olabileceklerini sordular. Fakat bireylerin eğitiminden de öte ihtiyaç duyulan şey, kamusal alanların sadece onların yönetimindeymiş gibi iddialarda bulunan erkeklere karşı acil bir siyasi çözümdür. Kamusal alanlarda kadınların hissettiği o korku, o kadar sıradanlaşmış ki çoğu kadın bunu hayatın bir gerçeği olarak düşünmekte. BM Kadınları (Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi) Birleşik Krallığı’n son araştırmalarına göre İngiltere ’ de her yaştan kadının yüzde 80 ’ inin kamusal alanlarda cinsel tacizi olayı yaş...

Modanın Sömürücü ve Kirletici Yüzü

Kimse maaşından memnun değil, kimsenin parası yok diyoruz da alışveriş merkezlerini hiç boş gördük mü, denemeden alanlara hiç mi rastlamadık, mağazaların önünde kuyruğa hiç mi girmedik? Pandemi varken mağazaları gece gündüz gezemeyeceğiz diye, hemen hemen herkesin online alışverişe akın ettiğini de mi fark etmedik? Hepsine hayır cevabınız olsa bile kıyafete ‘attım onu, nasıl olsa çok ucuzdu’ diyenleri eminim çok duyduk son zamanlarda. Peki, kıyafet herkesin kendini zengin zannedeceği kadar ucuz mu gerçekten? Belli ki öyle. Daha demin dedemin kendi çocukluk anlarını anlatırken dinliyordum, birkaç çocuğun aynı montu kullandığını, yıllarca giyinilecek olan kaliteli bir ayakkabı alabilmek için bir nevi küçük bir servet verdiklerini söylüyordu. 50, 60 yıl önceki bir montun değerinin bugünküyle bir olmadığını, bir deri ayakkabının 1950’li yıllarda bir ayrıcalıkken günümüzde sıradan bir alışveriş olduğunu anlamakta zorluk çekmiyoruzdur umarım.       Doğruyu söylemek gerek...

Çeviri | David McNally - Marksizm ve Devlet Üzerine Düşünceler

Açıkça görülüyor ki Marksist devlet eleştirisi solun birçok kesiminde bir kez daha itibarsız durumda. Bu itibarsızlaşma kimi zaman ulus-devletle toptan kurulan özdeşliği maskeliyor (örneğin, kimi solcuların, sınırların açılması çağrılarına karşı çıkarak daha “insani” göç kontrolü getirilmesine yönelik ve yalnızca görünüşte “sol” argümanları gizlice içeri sokmasında olduğu gibi). Fakat, bunun da ötesinde, sol içinde devletin Marksist eleştirisini “ütopik” olmakla eleştiren yeni bir “realizm” de türemiş görünüyor. Bu sav hattının, çoğu zaman post-kapitalist bir toplumda da kimi devlet hizmetlerinin korunması gerektiğini kavrayamadığı iddiasıyla devleti “kırma” metaforuna saldırdığını gözlemliyoruz. Öyleyse kötü niyetli bir itibarsızlaştırma çabasıyla değil, kimi temel kavramlara ilişkin gerçek bir entelektüel kafa karışıklığıyla karşı karşıya olabiliriz. Bu tartışmaya iyi niyetle dahil olma niyetiyle, bugün Marksizm ve devlet başlığında bir düşünce silsilesini serimlemeye başlıyorum. I...

İki Kriz – İki Çözüm Önerisi: Aşılar ve Elektrikli Arabalar

  Son dönemde uluslararası toplumun ortak olarak gündeminde en çok yer alan iki konudan bahsetmek mümkün. Bunlardan ikisinin de tarihsel bir arka planı olduğunu söylemek ve bilim insanlarının antroposen çağ olarak adlandırdıkları döneme denk gelmeleri arasında bir ilişki kurmak da mümkün. Bu iki konu, ya da daha doğru olarak iki kriz, insanın doğa ve doğal yaşam üzerinde kurduğu sapkın ilişkinin bir tezahürü. İlki ve gündemde daha sıcak olarak yer tutan pandemi krizi ve ikincisi ise iklim krizi. Birçok çevreci, bilim insanı ve araştırmacı pandemi ile iklim krizi arasında doğrudan bir bağ kuruyor. Hatta bazısı iklim krizinin sebepleriyle pandemi krizinin sebeplerinin büyük ölçüde ortak sebepler olduğunun altını çiziyor. Hal böyleyken bu iki krizi bir arada düşünmek anlamlı bir durum olarak ortada. Pekala bu iki krize dair iki önemli çözüm aracını aynı anda düşündüğümüzde karşımıza çıkan ne? Pandemi krizinden çıkış yolu olarak sunulan aşı(lar) ve iklim krizine sebep olan fosil yakı...