Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çeviri | Megan Trudell - 1917 Kadınları

Kadınlar Rus Devrimi’nin sadece kıvılcımı değil, aynı zamanda ileriye taşıyan itici gücüydü. 1917 yılının Dünya Kadınlar Günü’nde Petrograd’ın Vyborg şehrindeki kadın tekstil işçileri greve başladı; iş yerlerinden çıkıp fabrika fabrika gezerek diğer işçileri greve çağırdılar, asker ve polisle şiddetli çatışmalara girdiler.  Vasıfsız, düşük ücretli, pis ve sağlıksız şartlar altında günde on iki, on üç saat çalışan kadınlar; şehirdeki işçilerin sosyal olarak en güçlüsü ve politik olarak en bilinçlisi olan vasıflı mühendisler ve metal işçileri başta olmak üzere erkeklerden harekete geçmelerini istiyor ve dayanışma talebinde bulunuyordu. Eşlerinin cepheden dönmesi ve savaşın bitmesini isteyen kadınlar, fabrika camlarına sopa, taş ve kartopu atmış ve iş yerlerinin kapılarını zorlamışlardı. Dönemin birçok tanığı ve tarihçisine göre; ekmek için isyan eden bu kadınlar, sayıca çok olan erkeklerin egemen olduğu siyasi partilerin ve erkek işçilerin arasında kaybolmadan önce...

Ekim Devrimi ve Eşitsiz Bileşik Gelişme Teorisi

              Bu yazı Yapısal Koşullar Ekim sayısı kapsamında belirlenen Ekim Devrimi konu başlığı dikkate alınarak yazılmıştır.             Dünyayı değiştirmek isteyen her siyasi hareketin içinde bulunduğu durumu, değişimin nasıl/neden gerçekleşeceğini ve bu hareketin neden bu değişimi gerçekleştirebileceğini açıklayan bir kuramsallaştırmaya sahip olması gerekmektedir. Ekim devrimini gerçekleştiren Marksistler için böyle bir rehber, Komünist Manifesto, vardı. Bu kitapta Marx ve Engels, değşimin sebeplerini açıklamış ve İngiltere'yi örnek olarak vermişlerdi. Kapitalizmin toplumu ikiye böleceğini ve bu iki grup arasındaki çatışmanın proletarya lehine kazanılacağını ve sosyalizmin hakim olacağını öngörüyorlardı  (Rosenberg, 2016) .             Karl Marx, toplumların üretim biçimleri üzerinden yapılarını tanımlamış, üretim biçimlerinin ...

Nisan Tezleri Üzerine

       Rusya’da Şubat Devriminin gerçekleşmesine rağmen, pek çok sorunun ve huzursuzluğun mevcut olduğu apaçık ortadaydı. Şubat Devrimi, başında Nikolay Romanov’un bulunduğu feodal toprak soylularına ait bir iktidardan yeni bir sınıfa, yani burjuvaziye geçmesini ve böylece burjuva demokratik devrimin tamamlanmasını sağlamıştı. Burjuvaziden ve burjuvalaşmış büyük toprak sahiplerinden oluşan yeni hükümet, ordu ve polis gibi kilit görevlerini büyük toprak mülkiyeti yandaşlarına vermişti. Emperyalist güçler ile ittifaka girerek emperyalist savaşı sürdürmekte kararlı olan bir hükümetten söz eden Vladimir İlyiç Lenin, geçici hükümete güvenilmesini kabul edilemez bulmuştu. Lenin, bırakılan otorite boşluğunun yol açtığı vahametin farkına varıp üç yıla yakın kaldığı İsviçre'yi terk ederek Mühürlü Tren ile Rusya'nın başkenti Petrograd'a geldi. 3 Nisan 1917 yılında, Petrograd İstasyonu'na varır varmaz garda toplanan kitleye seslenmek üzere zırhlı bir aracın üzerine çıkarak tüm ...

Bolşevik-Menşevik Ayrımı Üzerine

  19. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın başında patlak veren Ekim Devrimine kadar geçen döneme kısaca göz atarsak Çarlık rejimini kökten dönüştürmeyi veya iktidarı alaşağı etmeden rejim özelinde sadece bir takım değişimler yapmayı hedefleyen birçok siyasi hareketle karşılaşırız. Söz konusu hareketler nihai hedefleri açısından birbirinden farklılaşsa da, asıl karmaşıklığa neden olan durum, benzer hedeflerle yola çıkan grupların kendi içinde yaşadığı anlaşmazlıklardır. Karmaşa vurgusunun nedeni, bu anlaşmazlıkların hem aynı siyasi örgütlenme içerisinde yer alan taraflar arasında zaman geçtikçe ortaya çıkması hem de daha önce farklı Marksist gruplar arasındaki tartışmaların devamı olarak değerlendirilmesidir. Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse, her ne kadar bu gruplar arasındaki temel tartışma konularını tek bir cümleyle ifade edilebilsek de, ilk bakışta kendimizi nerede başlayıp nerede bittiği tam olarak kestirelemeyen bir olaylar zinciriyle karşı karşıya bulabiliyoruz. Ekim...