Giderek daha baskıcı ve yozlaşmış hükümet etrafında
dikkatlice inşa edilen aile odaklı ve muhafazakar bir imajı tehlikeye atabildiği
için son günlerde Macaristan’daki Fidesz’i saran seks ve uyuşturucu skandalı
öncekilerden çok farklıdır.
Bu hafta polis, iktidardaki bir siyasetçiyi yolsuzluk
nedeniyle tutukladığında -ki bugünlerdeki Başbakan Viktor Orban’ın
Macaristan’ında şaşılacak kadar nadir görülen bir olay bu- gazeteciler ve
okuyucular çok az ilgi gösterdi. Dışişleri Bakan Yardımcısı geri ödemesiz tarım
hibesini ayarlama karşılığında yararlanıcı şirkette %5’lik bir pay alarak
rüşvet kabul etmekle suçlanıyor. Bu tam olarak Macaristan’ın yıllardır içinde
bulunduğu sistemik yolsuzluğunun bir örneğidir- ve bu sefer polisin kanıtları
ve sağlam eylemi ayrıca mevcuttur.
Buna rağmen, Macar halkı bu hafta farklı bir polis
baskını hikayesi ile çok daha meşguldür. Başbakan Viktor Orban’ın en yakın
sırdaşları ve Fidesz partisinin ilk kurucuları olan sözde ‘yurt adamlarından’
biri olan Jozsef Szajer, Brüksel’de uyuşturucuların ve 25 erkeğin olduğu bir
homoseksüel seks partisinde yakalandıktan sonra Avrupa Parlamentosu’ndan ve
Fidesz partisinden istifa etmek zorunda kaldı.
Szajer’in daha sonra yaptığı iddialarına göre, Belçika’nın
Covid-19 kısıtlamalarına aykırı olarak düzenlenen seks partisine katıldığı için
polisten yalnızca ‘sözlü uyarı’ aldı. Pencereden dışarı çıkarak olay yerinden
kaçmasına ve yakalanınca sırt çantasında ekstazi hapların bulunmasına rağmen
(ki kendisine ait olduklarını reddediyor), Szajer’in ciddi bir hukuki sorun ile
karşılaşması pek mümkün görünmüyor. Fakat, hiçbir yolsuzluk skandalı, Szajer’e
ilişkin son olay kadar, ne haberlere hakim olur ne de partisinin itibarına
ciddi zararlar verirdi.
Şikayet ediyormuş gibi görünmek istememekle birlikte, bir
Macar araştırmacı gazeteci olarak hikayelerimizin ne kadar küçük sonuçlara yol
açtığı ile başa çıkmak her zaman kolay değildir. Daha geçen, Orban Macaristan
tarihinin en uzun süre hizmet veren başbakanı oldu. Arkadaşları, kabinesi,
hatta ailesi ile ilgili yolsuzluk hikayeleri uzun zamandır mevcuttur. Örneğin,
meslektaşlarım, Orban’ın ailesinin AB fonlarından ve hükümet sözleşmelerinden
gizlice nasıl yararlandıklarına dair yeni ve gerçek kanıtları sürekli olarak
araştırıyorlar ve bunu yıllardır yapıyorlar. Fakat ne polis ne de Başsavcılık
Bürosu- doğrudan hükümet tarafından kontrol ediliyor- herhangi bir soruşturma
başlatmaya pek bir ilgi göstermedi.
Bu tür hikayelerin etkisinin, örneğin kamuoyu
yoklamalarına yansımamasının nedenlerinden biri, bunca yıl ve bunca skandaldan
sonra oluşan belli bir yorgunluktur. Üstelik, hükümet halkın psikolojisinin
nasıl çalıştığının gayet farkındadır.
Yıllar önce, iletişim sorumlusu olan üst düzey bir Fidesz
politikacı, bana şunları söyledi: Seçmenlerin, muhalefetin bizim kadar
yozlaşmış olduğunu görmesini sağlayabilir isek, en sonunda kimin ve nasıl
çaldığını umursamayacaklardır. Tek umursayacakları şey, kimin ülke uğruna daha
çok yaptığı, kimin daha vatansever olduğudur. Dolayısıyla, strateji çok net:
yolsuzluk yerine değerler ve ahlaktan bahsedelim.
Bundan yola çıkarak, Viktor Orban’ın hükümeti kendini
Macar ailelerinin ve çalışkan, sıradan halkın sadık bir destekçisi olarak
tasvir ediyor; eski usul muhafazakar değerleri savunan bir hükümet. Muhalefet,
elbette, dokunulmayan, elitist, liberal ve ahlaksız olarak etiketlendi. Bu her
zaman böyleydi, yeni bir şey yok burada.
Yine de, son yıllarda, Macaristan hükümeti sözde “olumsuz
kampanyanın” daha sistematik bir kullanımını uygulamaya başladı. 2015 yılından
başlayarak, hükümet için çalışan akıl hocaları ilk önce göçmenler ve
Müslümanlar, ardından Macaristan doğumlu ABD’li milyarder George Soros’tan yeni
bir halk düşmanı yaptılar. Bu günah keçileri ve sloganlar zayıflamaya
başlayınca, Fidesz yeni bir düşman aramaya başladı.
Böylece, homoseksüeller, lezbiyenler, transseksüeller ve
ikili olmayan insanlar kendilerini git gide nişangahta bulmaya başlıyorlar.
İlkbaharda koronavirüs salgınının ilk dalgası ülkeyi ve ekonomiyi vurduğunda,
Orban hükümeti pandeminin yol açtığı zararı hafifletmek için değil, transseksüellerin
yasal olarak tanınmasını sona erdirmek ve kişinin cinsiyetinin doğumdaki
kromozomlarına bağlı olduğunu söyleyen yeni yasaları geçirmek için hızlı
hareket etti. Meselenin yerel medya tarafından olduğu kadar uluslararası
kuruluşlar tarafından ayrıca ele alınması, yapılmaya çalışılan oyalamanın ne
kadar başarılı çıktığının bir göstergesiydi.
Salgının ikinci ve daha tehlikeli dalgasında, Orban
tekrar aynı numarayı yaptı. Bu sefer, hükümeti Anayasanın eşcinsel çiftlerin
evlat edinmesini yasaklayacak şekilde değiştirilmesini önerdi. Hükümetin LGBT
karşıtı söylemi o kadar yaygın hale geldi ki, Orban kendisi LGBT karakterlerini
peri masallarına dahil eden bir çocuk kitabını kötüleyen bir nefret
kampanyasına katıldı.
Bu- birkaç gün önce Szajer’i çevreleyen skandaldan ötürü
çöken- kırsal kesimdeki, muhafazakar Fidesz seçmenleri için dikkatlice
hazırlanan bir fantezi dünyasıydı.
Eski
dostlar
Orban’ın yanı sıra günümüzde Macar kamu yaşamının hemen
hemen tüm üst pozisyonlarını işgal eden diğer eski ‘yurt çocukları’- Başkan
Janos Ader ve Ulusal Meclis Başkanı Laszlo Kover dahil- Szajer’i çok uzun
süredir tanıyorlar. Sadece birlikte çalışmak, kampanya yürütmek ve yönetmek ile
kalmayıp bu insanlar birbirlerinin en yakın sırdaşları ve çocuklarının birlikte
büyüdüğü aile dostlarıdır.
Üstelik, evli ve bir kız çocuğu olan Szajer'in ikili bir
hayat yaşaması, 1990'lardan bu yana siyaset ve medya çevrelerinde açık bir sır
oldu. Ve fakat, Macar medyası siyasi figürlerin özel hayatına saygı duyduğu
için, bu sır halk tarafından bilinmiyordu. Szajer’in yaşam tarzı hiçbir zaman
yazılmaya değer bir mesele olarak görülmedi. Bahsedilen ‘yurt çocuklarından’
biri olan Szajer’in, 80’li yılların sonlarında kurulmasına yardım ettiği siyasi
parti, şu anki halinin tam tersiydi.
Genç Demokratlar Birliği’nin kısaltması olan Fidesz,
aslında radikal, liberal- ve eşcinsel dostu- bir gençlik hareketiydi. 90'ların
başında sağcı ve muhafazakar partilerin ikiyüzlülüğü ve aşırı azimliliği ile
alay ederek tartışmalara bile neden oldu. Hatta, Fidesz'in popüler ve tanınmış
bir milletvekili olan Klara Ungar, 2001 yılında Macar tarihinde eşcinsel olarak
ortaya çıkan ilk politikacı oldu.
Ancak Ungar, Orban'ın partiyi siyasi yelpazenin ideolojik
olarak zıt ucuna nasıl sıkı bir şekilde sevk ettiğine karşı çıktığı için
Fidesz'i çoktan bırakmıştı. Szajer gibi diğerler ise olduğu yerde kalmaya ve sağ
partileri birleştirip Macaristan'ın muhafazakar hareketinin yeni lideri haline
gelen Orban’ın zirveye yükselmesine yardım etmeye karar verdiler.
Szajer, önce Fidesz'in hizip lideri olarak, birkaç yıl
sonra ise Avrupa Parlamentosu'ndaki Fidesz delegasyonunun başkanı olarak günlük
siyasi savaşlarda yoğun bir şekilde yer aldı.
Szajer, partizan yeni bir anayasa yazarak, 2010 yılında
çok daha iddialı bir plan ile iktidara dönen Orban’ın Macaristan'ın hukuk
sistemini yıkmasına yardım etti. Szajer’in metni, evlilik ve aileler ile ilgili
yepyeni olan ve evliliğinin yalnızca bir erkek ve bir kadın arasında
gerçekleşebileceğini belirten bir paragraf içeriyordu. Szajer tarafından kaleme
alınan Macaristan’ın yeni temel yasası, gelecekteki tüm LGBT karşıtı tedbirler
için zemin hazırlamaya yardımcı oldu.
Öyleyse, Szajer’in ikiyüzlülüğünün Budapeşte’deki
kasabanın ana konusu olması şaşırtıcı değildir. Metro ya da otobüse binen
insanlar, telefonlarında gezinirken Brüksel'deki özel partisi hakkında ilginç
yeni ayrıntılar arıyorlar; toplu taşıma kahkahalar ve gülen yüzler ile doludur.
Hikaye her yerdedir ve sonuçlar da aynı şekilde çok yıkıcı
olabilir.Üstelik, özel
partisinin ev sahibi, özel partilerinin dokuz Fidesz’in Avrupa
Parlamentosu’ndaki milletvekili ve parti milletvekilinin yanı sıra Polonya'nın
iktidar partisi olan muhafazakar Hukuk ve Adalet (PiS) partisinden dört
milletvekili ayrıca cezbettiğini iddia etti. Bunlar elbette asılsız
iddialardır- Bu açıdan Macar hükümetinin propaganda makinesinin kasıtlı olarak
kendi düşmanlarına yaydıkları iddialara çok benziyor. Orban’ın uzmanları şu
anda savunmada olup Szajer’in şeytani küreselci güçler tarafından yapılan acı
bir operasyonun kurbanı olduğunu öne sürüyorlar. Belki George Soros bile
olabilir, kim bilir?
Bu garip ve çelişkili suçlamalar, yalnızca Orban
hükümetinin güvenilirliğine verilen zararı daha da artırıyor. Kabine üyeleri
Szajer ile ilgili utanç verici sorulardan kaçınmak için gazetecilere karşı
kordon altına alınırken, Orban ise en yakın arkadaşlarından birini ‘otobüsün
altına atmak’ ve Szajer'in "kabul edilemez" davranışından uzaklaşmak
zorunda kaldı.
Dolayısıyla bu skandal, öncekilerden çok farklı
görünüyor, çünkü giderek daha baskıcı ve yozlaşmış bir hükümet etrafında
dikkatlice inşa edilen aile odaklı, muhafazakar tüm imaj tehlikededir.
Ya da başka bir çocuk masalında olduğu gibi - ki bu
Szajer'in hikayesine çok uyuyor aslında - imparatorun yeni kıyafetleri,
arkasında çıplak ve alay edilmiş bir hükümdardan başka bir şey bırakmadan bir
illüzyon gibi görünmeye başlıyor.
Metnin İngilizce Aslı:
Panyi, Szabolcs(2020),
https://balkaninsight.com/2020/12/03/corruption-couldnt-shake-orbans-credibility-a-sex-scandal-just-might/ (Son erişim: 09.12.2020)
Çeviren:
Nikolina Kojović
Yorumlar
Yorum Gönder